Bir malzemeyi yemek olarak müşteri ile buluşturmak, o malzemeyi çeşitli pişirme yöntemleri ile değişik tatlara, dokulara, görüntülere ulaştırmak, katmanlı lezzetler yaratmak zaman, deneyim ve ustalık gerektiriyor.

İstanbul, mutfak gelenekleriyle iftihar edilecek bir şehir. Meze, mantı veya tütsülenmiş yoğurt olsun, Türk mutfağının zenginliğine hayran olmamak elde değilken metropol daha da fazlasını vaat ediyor. Müfettişlerimizle birlikte, İstanbul'u yemekleriyle de küresel bir kent haline getiren farklı dünya mutfakları arasında gezintiye çıkıyoruz.

Meyhaneler, Türkiye’nin yemek kültürü haritasında yer alan en kendine has yerlerden biri diyebilir miyiz? Şüphesiz, deriz. Bazen tek başınıza, bazen en yakın arkadaşla, ama en çok da kalabalık sofralarda yenip içildikçe can bulur meyhaneler. Menüsünde şarap ve bira bulunsa da, meyhane denince ilk akla gelen her zaman Türk rakısıdır. Tüm bunlar birleşince de, hem lezzetleriyle hem de samimi, sıcak ve otantik ortamıyla sizi kucaklar meyhane…

Hem İstanbul’un hem Türkiye’nin en gözde malzemelerinden biri, kuzu. Aromatik yapısıyla kuzu eti, farklı tariflere uyarlanırken yemeğe imzasını da atmasıyla ünlü, sıra dışı bir et.

Yemeğin, sanatın, parkların, vapurların, baharın, yazın en yakıştığı şehir belki de, İstanbul.

İstanbul'un sunduğu güzelliklerin bolluğu, her ziyaretçi üzerinde kalıcı izler bırakacaktır. Tarih kokan bu şehrin eşsiz can damarı olan Boğaz manzarası ömür boyu anılarınızda kalacak. MICHELIN tarafından seçilen restoranlar da bu güzelliği büyük ölçüde paylaşıyor. Müfettişlerimiz, İstanbul'un büyüleyici ihtişamının kendini gösterdiği üç işletmeyi seçti.

Türkiye'nin en büyük şehrini ziyaret etmek çok boyutlu bir deneyim. MICHELIN seçkisine dahil olan restoranlarda elbette her şey lezzet üzerine dönüyor ama tüm bu dikkat çekici mekânların sunacakları daha çok şey var. Bu makale, Mastercard'ın insanların kalplerinde ve zihinlerinde yer etmek için onlara otantik, ilgi uyandırıcı ve davetkâr bir şekilde tüm duyularına hitap etmeyi amaçlayan vizyonundan ilham almıştır. Müfettişlerimiz tat, koku, görme, dokunma ve işitme duyularının en dikkat çekici şekilde uyarıldığı yedi restoranı seçtiler. Bu mekânları kendiniz deneyin ve İstanbul'un yeni yönlerini keşfedin.

Her gün yüzlerce kişiye hizmet veren bir restoranın MICHELIN Servis Ödülü’nü alması nasıl mümkün olabilir? Cevap basit, elbette yılların verdiği bir tecrübeyle…