Dışarıda Akşam Yemeği 2 dakika 10 Ekim 2023

İstanbul’da devr-i âlem

İstanbul, mutfak gelenekleriyle iftihar edilecek bir şehir. Meze, mantı veya tütsülenmiş yoğurt olsun, Türk mutfağının zenginliğine hayran olmamak elde değilken metropol daha da fazlasını vaat ediyor. Müfettişlerimizle birlikte, İstanbul'u yemekleriyle de küresel bir kent haline getiren farklı dünya mutfakları arasında gezintiye çıkıyoruz.

İstanbul, gerçekten de doğuyla batıyı buluşturan bir şehir. Birçok Asya mutfağının kentte sarsılmaz birer yer edinmiş olmasının sebebi de bu. Örneğin, otantik Japon yemeklerinin ince ruhunu sevenler, İnari Omakase Kuruçeşme'de albenisi yüksek bir alakart menü bulabilirler. Bol yağda kızartılmış, misket limonu ve wasabili mayonezle çeşnilendirilmiş çıtır çıtır kalamar halkaları veya tam olması gereken sıcaklıkta servis edilen, en kaliteli balıklardan oluşan dışı sert, içi ise ağızda eriyen “nigiri” karşı konulmaz lezzette. Bazı tabaklarına modern Kaliforniya esintilerini taşısa da esas itibariyle İnari, Japon yemeklerinin o tanıdık, güçlü lezzetine varabileceğiniz bir mekân.


Görseli // İnari Omakase Kuruçeşme
Görseli // İnari Omakase Kuruçeşme

Çok Çok Thai'de sizi nasıl bir deneyimin beklediğini tahmin etmişsinizdir. Acı biber, zencefil, sarımsak ve misket limonuyla çeşnilendirilmiş bütün levrek buğulama gibi otantik Tayland yemeklerini denemek istiyorsanız burası tam size göre. Soya ve misket limonu yaprağıyla harmanlanmış balık sosunun bu egzotik tada bambaşka bir nüans kattığını ekleyelim. Tayland mutfağına damgasını vuran eşsiz baharat senfonisini tatmak istiyorsanız Çin böreğini mutlaka denemelisiniz.

Görseli // Çok Çok Thai
Görseli // Çok Çok Thai

Gösteriş ve ışıltıdan payına düşeni fazlasıyla alan İstanbul gibi bir metropole farklı Asya esintilerini harmanlayan yenilikçi tabaklardan daha çok ne yakışabilir? Örneğin Banyan’da şefler Tayland mutfağının ot ve baharatlarına tutkunlar, leziz suşileri ve ustaca kesilmiş saşimileri nasıl yapacaklarını çok iyi biliyorlar. Şeflerin sınır tanımadığı bir diğer harika restoran da St. Regis Brasserie. Öyle ki, “gyoza” ve bonfileli Tay salatası ile “bouillabaisse” ve deniz mahsullü “linguini” gibi Akdeniz spesiyaliteleri menüde bir arada. Bu da bizi İstanbul'da kendine yer bulan bir başka bir uluslararası mutfağa götürüyor.

Görseli // St. Regis Brasserie/Instagram
Görseli // St. Regis Brasserie/Instagram

İtalya’nın o güzel yemeklerine dünya çapında duyulan sevgi yadsınamaz, ki İstanbul da bu konuda istisna değil. Birinci sınıf sebze ve balık ürünlerinin kolay ulaşılır olmasının da etkisiyle şefler, bu baş döndürücü zenginliği İtalyan mutfağının otantik lezzetlerine taşıyorlar. Glens'in menüsü İtalya'ya adeta övgü niteliğinde. Mis gibi kokusuyla “caprese” salatası, taptaze deniz mahsulleriyle kremalı risotto, buğusu tüten penne arrabbiata ve bir de odun ateşinde pişirilmiş pizza… Türk mezelerine ara verip Akdeniz lezzetlerine damağınızda yer açmak istiyorsanız aradığınız mekân burası!

Görseli // Mert Dinçer/Glens
Görseli // Mert Dinçer/Glens

Aynısı, Akdeniz'e dümen kırarken Asya'ya selam vermeyi ihmal etmeyen Octo için de geçerli. Örneğin, teriyaki soslu, salatalık dilimleri ve “nori” ile süslenmiş minekop balığı müfettişlerimizin damağında unutulmaz bir iz bıraktı.

Görseli // Octo
Görseli // Octo

Taze ve katkısız lezzetler, Yunan mutfağının da karakteristiklerinden; bunu İstanbul'un en iyi restoranlarının pek çoğu gibi balık ve deniz mahsulleri servis eden Eleos Beyoğlu'na adım attığınızda da fark edeceksiniz. Balığınızın ızgarada mı, tavada mı yoksa tuzda mı pişirilmesini istediğinize karar vermeden önce, cömert menüden soğuk ve sıcak meze seçimi yapabilirsiniz. Gerek balığın ve ara sıcakların hazırlanış yöntemleri gerekse mutfağa özgü ince nüanslar, Akdeniz’in cıvıl cıvıl enerjisinin iki komşu ülkeye de damgasını vurduğunu gösteriyor.

Görseli // Eleos Beyoğlu
Görseli // Eleos Beyoğlu

İstanbul'un şefleri farklı tarzları tek bir mutfakta bir araya getirmekten hoşlanıyorlar. Örneğin, AZUR'da ağırlıklı olarak Peru ve Japon mutfaklarını harmanlayan Nikkei mutfağı tercih ediliyor. Yani canınız mükemmel baharat karışımlı sosuyla “ceviche” ve “levrek tempuralı” tacos çekiyorsa doğru adres burası. Restorandaki uluslararası atmosfer bununla da sınırlı değil, ne de olsa diğer birçok restoran gibi makarna ve hatta “paella” da servis ediliyor. İstanbul restoranlarında seçim yapmak hiç kolay iş değil!

Görseli // Azur
Görseli // Azur

Son olarak yine çok özel bir restoranı; Rus spesiyalitelerini zamanın ruhuna uyarlayan 1924 İstanbul'u ziyaret ediyoruz. Bu tarihi mekânda İstanbul'un zengin tarihini yeniden yaşayacağınızı söylersek abartmış olmayız. Dana etli piroşki ve zengin sosuyla biftekli Stroganoff, tarihe saygı duruşuyla hazırlanan geleneksel yemeklerden sadece ikisi. Hip ve modernden geleneksel ve otantik yemeklere kadar İstanbul’un çok zengin bir mutfak seçeneği vaat ettiği yadsınamaz. Bu metropolde, gerçekten de dünya size bir tabakta sunuluyor.

Görseli // 1924 Istanbul
Görseli // 1924 Istanbul

İstanbul seçimimiz 50'den fazla restoran içermektedir. Daha fazlası için MICHELIN Rehberi uygulamasını mutlaka inceleyin.


Kapak görseli // St. Regis Brasserie / Instagram

Dışarıda Akşam Yemeği

Keşfetmeye Devam Edin - Okumaktan keyif alacağınızı düşündüğümüz hikayeler