Isola Manzara
Akdeniz mutfağına komşu olan ülkelerin bazı ortak tatlara sahip olduğu, yemek kültürlerinin birbiriyle kolayca kaynaşabildiği bir gerçek… Türkiye’de İtalyan mutfağının çok sevilmesinde şüphesiz bunun da etkisi var. Ancak Isola Manzara, benzerleri arasından sıyrılan, hem şefleri hem bar ekibiyle fark yaratan bir İtalyan.
Carpaccio, risotto ve soslu makarnalar gibi bulmayı bekleyebileceğiniz tüm klasiklerin yanı sıra, ızgara ıstakoz, kral karides, ahtapot gibi denizi yansıtan seçeneklere de geniş yer veriyor Isola Manzara. Güney İtalya’da büyüyen ve mutfağına da bu etkiyi yansıtan İtalyan şef Francesco Bagnato’ya, mutfakta Ziyat Aktepe ve Kemal Erol eşlik ediyor. Bu kültür alışverişinde, elbette coğrafyaların ve malzemelerin de birbiriyle kaynaştığına şahit oluyoruz: Örneğin kullanılan bottarga veya kuru domatesler İtalya’dan geliyor, ancak Ayvalık zeytinyağı kullanılıyor. Keza menüdeki “Bodrum salatası” bölgenin otlarıyla hazırlanırken, cheesecake için de Bodrum’un ünlü mandalinası tercih ediliyor. Zira bilinen bir gerçek: Benzer bölgelerin malzemeleri birbiriyle çok uyumlu. Isola Manzara’da hem malzeme tazeliği hem de yeni keşifler adına bu uyumdan yararlanıyor, elbette İtalyan çizgisinden taviz vermeden…
Kapalı kısmında yazı ve denizi çağrıştıran turkuaz ve tonlarıyla insanı rahatlatan Isola Manzara’nın geniş terası, büyüleyici bir manzaraya açılıyor. Çepeçevre denizle kuşatıldığınız bu terasta sadece yemek yemek değil, güzel bir akşamüstü kokteyli içmek veya uzun sıcak yaz gecelerine serin beyaz şaraplarla devam etmek de çok keyif verici. Prosecco ve şampanyaların eşlik ettiği şarap listesinde, İtalyan şaraplarının yanı sıra Türk ve Fransız seçenekler de oldukça fazla. Ancak Isola Manzara’ya gittiğinizde muhakkak denemenizi önereceğimiz bir kalem de kokteyller. Zira barlar müdürü Mehmet Metin ve yıllardır birlikte çalıştığı bar şefi Can Güzel’in yönetimindeki barda kendi imza kokteyllerine, çeşit çeşit negroni’lere ve şaşırtıcı bileşimlere rastlayacaksınız!
Saat 18:00’den itibaren servis veren Isola Manzara, haftanın her günü ve yılın 9 ayı açık.
Zuma Bodrum
Tüm dünyayla birlikte Türkiye’de de tanınırlığı artan Japon mutfağı, bilhassa malzeme konusunda hassas ve seçici damaklara hitap etmesiyle birçok yemek meraklısının kalbini çalmış durumda. Tanınmış Japon restoranlarından Zuma’nın Bodrum’daki restoranı, bu açıdan bir Japon restoranından beklenebilecek her şeyi karşılamak üstüne kurulu: Nefis toro tartarlar, en taze balıklardan sashimi’ler, yuzu, zencefil, wasabi ve miso’nun ahenkle iç içe geçtiği etler ve deniz mahsulleri, bir de pek tabii ki leziz sushi’ler geniş bir sake seçkisi, Japon biraları ve viskileriyle eşleşiyor. Ancak dileyenler için şarap menüsünde Türk şaraplarının da yer aldığını belirtelim, çünkü Zuma, yer aldığı her ülkede farklı şarap direktörleriyle o ülkeyi de kapsayacak bir şarap listesi hazırlamaya özen gösteriyor.
Konumu itibariyle neredeyse denizin üstünde yemek yiyormuşsunuz hissi veren Zuma Bodrum’un mutfağında, her ikisi de yedi yıldan fazladır dünyadaki farklı Zuma şubelerinde görev almış Şef Emrah Orak ve Ali Abdulmunim yer alıyor. Zuma’nın menüsünden tabaklarla oluşturulan “daikoku” seçkisi de bu iki tecrübeli şefe emanet. Japonya’nın “şef seçkisi” geleneğini yansıtmaya büyük önem veren Zuma’da, içkiler de bundan nasibini alıyor: Kokteyl menüsündeki Zuma Miras listesi, harika deniz manzarasına eşlik edecek birbirinden özel tarifleri içeriyor.
Saat 19:00’da servise başlayan Zuma Bodrum’da iki oturumlu yemek servisi mevcut. Gün batımının denizden esen canlandırıcı bir meltemle izlenebildiği bu muhteşem konumda, her akşam saat 22:30’dan sonra müzik sesi yükselmeye başlıyor. Farklı DJ performanslarının yer aldığı bir sahnesi de bulunan Zuma, bu anlamda akşama kokteylle başlayıp yemekle devam edebileceğiniz, ardından da 03:00’e kadar deniz, müzik ve içkinin tadını çıkarabileceğiniz bir atmosfer yaratıyor.
Kapalı alanı bulunmayan Zuma Bodrum yılın 6 ayı açık, mutfak ise 23:30’a kadar hizmet veriyor.
Hakkasan Bodrum
Çin’in, özellikle de Kanton mutfağının dünyadaki en ünlü temsilcisi olan Hakkasan, binlerce yıllık bir mutfak mirasını Bodrum’da bambaşka bir atmosfere taşıyor. Dünyada 13 farklı Hakkasan olsa da, restoranın tek açıkhava şubesi olma özelliğini taşıyan Hakkasan Bodrum, bir yandan denize elinizi uzatabileceğiniz bir mesafede yemek yerken bir yandan da o tanıdık, gizemli havasını koruyor. En başından beri restoranlarında Çin’in ticaret yolları üzerindeki hanları ve geleneksel mimarisini yansıtmayı seçen Hakkasan’ın, bu konsepti bozmadan bir açıkhava restoranı yaratmaya girişmesi büyük bir değişiklik ve bu da Bodrum’daki biricikliğini açıklıyor.
Ancak Hakkasan Bodrum’daki sürprizler bununla da sınırlı değil. Yine sadece bu şubede uygulanan, büyük bir gastronomik açılım da görüyoruz: “Balık pazarı”. Şef tarafından balık pazarından seçilen, o günün en iyi balıkları, en taze deniz mahsullerini müşterinin isteğine göre ızgarada, buharda veya wokta, sebzeler ve seçilen soslarla pişirmeyi ifade eden bu konsept, aslında Türkiye’deki geleneksel “balıkçı” konseptinden ilham alıyor. Bu anlamda, farklı kültürlerin bir araya geldiğinde birbirlerine nasıl uyum gösterebilecekleri konusunda da harika bir örnek olan “balık pazarı”, Hakkasan’ın şeflerinin ustalığını deneyimlemeyi arzulayan ancak menüyle sınırlı kalmak istemeyen yemek meraklıları için de her gün değişebilecek, benzersiz bir deneyim sunuyor.
Mutfağını Nicky Tan Choon Aun’un yönettiği Hakkasan Bodrum’da, konu malzemeler olduğunda da bu “birleşme”leri görüyoruz. Pirinç, Çin’den gelirken kabuklular ve sübye gibi bazı deniz mahsulleri Çanakkale’den, kuzu ve dana etleri ise Tekirdağ ve Balıkesir’den temin ediliyor örneğin. “Balık pazarı” için seçilen her şeyse direkt olarak yerel balıkçılardan… Haftalık değişen damak hoşluklarıyla müşterilerine hep yenilik sunmaya gayret eden restoranda, ayrıca 9 imza kokteyl yer alıyor. Saat 19:00’dan itibaren açık olan ve 22:00’den sonra DJ performanslarının başladığı mekanda, Kanton mutfağının en incelikli lezzetlerini somölyelerinin titizlikle hazırladığı şarap menüsündeki farklı şaraplarla eşleştirmek, sonra da eğlenceye kokteyllerle devam etmek mümkün.
Kendine özgü atmosferini muhteşem bir deniz manzarası, Hakkasan klasiklerinin yanı sıra Türkiye’ye özel konseptler ve imza içkilerle birleştirmeyi başaran restoranın, bu seneye özel olarak, içinde yer aldığı Mandarin Oreintal Otel’in 10. Yılı için tasarlanmış ayrı bir tadım menüsü servis ettiğini de not düşelim.
Isola Manzara, Dış Mekan @Jules Dunne/Isola Manzara
